İstanbul Havalimanı gidiş terminalinde saat 04.00’de hazır bulunulmalıdır. Bilet ve bagaj işlemlerinin ardından, Türk Havayolları'nın TK 1861 sefer sayılı uçuşuyla saat 07.35’te Roma’ya hareket ediyoruz. Yerel saatle 09.20’de Roma Havalimanı'na varışımızın ardından, pasaport ve bagaj işlemlerimizi tamamlayarak İtalya’nın başkenti ve en büyük şehri Roma’ya geçiyoruz. Roma’ya varışımızın ardından, Hristiyanlığın merkezi olarak kabul edilen Vatikan; dünyanın en güzel mimari düzenlemelerinden biri olan San Pietro Meydanı; Roma’nın en önemli tarihi yapılarından biri olan Sant’Angelo Kalesi (dışarıdan); Roma’nın en canlı, en ünlü ve birçok filme ev sahipliği yapmış romantik Navona Meydanı; kanlı gladyatör dövüşlerine sahne olmuş ve şehrin ölümsüzlüğünün simgesi haline gelen Colosseum (dışarıdan); dönemin sosyal, ticari ve dini merkezi Roma Forumu; beyaz mermerden yapılmış devasa Vittorio Emanuele Anıtı'nın bulunduğu Piazza Venezia; tarihi şehrin en gözde alışveriş caddelerinden biri olan Via del Corso; gençlerin, âşıkların ve turistlerin uğrak noktası İspanyol Merdivenleri'nin bulunduğu Piazza di Spagna; mitolojik figürlerin kayalar ve havuzlar arasında tasvir edildiği, Neptün figürünün öne çıktığı ve günün her saati canlı olan Fontana di Trevi (Aşk Çeşmesi); Avrupa’nın en güzel meydanlarından biri olarak kabul edilen Piazza del Popolo; Roma İmparatoru Hadrianus tarafından tüm tanrıların tapınağı olarak inşa edilen ve antik dönemlerden beri en iyi korunmuş yapılar arasında yer alan Pantheon’u ziyaret ediyoruz. Gezimizin ardından serbest zaman. Konaklama otelimizde. 

Sabah kahvaltısının ardından serbest zaman. Arzu eden misafirlerimiz için Roma’nın çevresinde, eşsiz doğasıyla harika bir gün geçirebilecekleri Castel Gandolfo – Albano Gölü – Nemi Köyü – Castel Romano Designer Outlet turu (ekstra, kişi başı 65 €) düzenlenmektedir. Bu turumuzda ilk olarak, Roma'nın Lazio bölgesinde, Albano Gölü’ne bakan yaklaşık 9 bin nüfuslu Castel Gandolfo kasabasını ziyaret ediyoruz. Papa’nın yazlık sarayı, Vatikan Gözlemevi ve dünyanın ilk posta kutusunun bulunduğu bu şirin kasaba, sanatsal yapısı ve arkeolojik zenginlikleriyle dikkat çekiyor. Öğle saatlerinde, doğal güzellikleri ve kaliteli İtalyan şaraplarının üretim merkezi olmasıyla tanınan Frascati kasabasına geçiyoruz. Ardından, Nemi Gölü’nün eteğinde, dağ çileklerinin eşsiz lezzetiyle ünlü Nemi Köyü bizleri bekliyor. Çanakkale İntepe ile kardeş şehir olan Nemi’de, göl ve vadi manzarasının büyüleyici güzelliği eşliğinde; camdan cama asılmış çamaşırların süslediği daracık sokaklarda ve canlı, renkli meydanlarda gezerken kendinizi bir film sahnesindeymiş gibi hissedeceksiniz. Nemi gezimizin ardından, İtalya’nın en büyük outletlerinden biri olan Castel Romano Designer Outlet’te dünya markalarını çok uygun fiyatlarla bulabileceğiniz bir alışveriş molası veriyoruz.Akşam saatlerinde Roma’daki otelimize dönüş ve konaklama.

Sabah kahvaltısının ardından, Rönesans’ın doğduğu yer olan, İtalya’da sanatın, tarihin ve lezzetin kalbi sayılan Floransa’ya hareket ediyoruz. Öğle saatlerinde Floransa’ya varışımızın ardından şehir turumuza başlıyoruz. Arno Nehri çevresine kurulu bu şehir adeta bir açık hava müzesi gibidir. Turumuzda; mermer heykellerle çevrili, son derece görkemli Piazza della Signoria (Signoria Meydanı), meydanın ortasında yer alan Neptün Havuzu, Michelangelo’nun ünlü eseri David Heykelinin bir kopyası, şehri ikiye ayıran Arno Nehri üzerindeki 14. yüzyıldan kalma ve her iki yanında kuyumcu dükkanları bulunan ilgi çekici Ponte Vecchio Köprüsü, Rönesans döneminin en nadide eserlerine ev sahipliği yapan Uffizi Sanat Galerisi’nin bahçesi, mimarlık harikası olarak kabul edilen Duomo Meydanı, bu meydandaki gösterişli mimarisi ve muhteşem işçiliğiyle dikkat çeken Santa Maria del Fiore Katedrali, çan kulesi ve vaftizhaneyi görüyoruz.Son olarak, merdivenleri tırmanarak ulaştığımız ve Floransa şehrini kuşbakışı seyredebileceğimiz Michelangelo Meydanında unutulmaz bir manzara eşliğinde gezimizi tamamlıyoruz.Akşam saatlerine kadar serbest zamanın ardından, termal kaynakları ve şifalı sularıyla ünlü; muhteşem mimarisi, zarif parkları ve zengin kültürel mirasıyla dikkat çeken Montecatini’deki otelimize yerleşiyoruz.Serbest zaman ve konaklama otelimizde.

Sabah kahvaltısının ardından serbest zaman. Arzu eden misafirlerimiz için, yemyeşil doğası, sanat dolu şirin Orta Çağ kasabaları ve eğik kulesiyle İtalya’nın simgelerinden biri olan Pisa’yı kapsayan, adeta her köşesinde ayrı bir güzellik barındıran Toskana Turu düzenlenmektedir (ekstra, kişi başı 100 €). Toskana turumuzda ilk durağımız, herkesin “ha düştü ha düşecek” diyerek hayranlıkla izlediği Pisa. Pisa’ya varışımızın ardından, ulusal bir simge haline gelmiş, beyaz mermerden yapılmış ve yana yatmış ünlü Pisa Kulesi, Mucizeler Meydanı, Katedral ve Vaftizhaneyi ziyaret ediyoruz. Ardından, bir başka Orta Çağ hazinesi olan, Toskana bölgesinin en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan San Gimignano’ya geçiyoruz. Ovaya hâkim bir kaleyle güçlendirilmiş bu kasaba, Orta Çağ boyunca Roma ve Vatikan’a giden hacıların uğrak yeri olmuş; geçmişin mimari dokusunun son derece iyi korunduğu, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan eşsiz bir yerdir. San Gimignano gezimizin ardından, Orta Çağ mimarisinin estetik anlayışını kusursuz şekilde yansıtan Siena’ya geçiyoruz. Ziyaretimizde, benzersiz mimarisiyle adeta Orta Çağ’da yaşıyormuş hissi veren Piazza del Campo Meydanı ve İtalya’nın en ihtişamlı katedrallerinden biri olan Siena Duomo’yu görüyoruz.Günün sonunda Montecatini’deki otelimize dönüyoruz. Konaklama otelimizde. 

Kahvaltının ardından, suların içindeki eşsiz yapısıyla dünyanın en çok turist çeken şehirlerinden biri olan Venedik’e hareket ediyoruz. Öğle saatlerinde Venedik’e varışımızın ardından, kısa bir tekne yolculuğu ile şehir merkezine ulaşıyoruz. Ardından başlayacak şehir turumuzda; Siyasi ve dini olayların tarih boyunca merkezi olmuş, günümüzde ise sosyal hayatın en canlı noktalarından biri olan San Marco Meydanı, hemen yanı başında yer alan ve Ayasofya’dan ilham alınarak inşa edilen görkemli San Marco Bazilikası, deniz yoluyla gelen ziyaretçilerin dikkatini ilk çeken yapılardan biri olan Dükler Sarayı, üzerindeki yoğun su trafiği ve çevresindeki tarihi yapılarıyla hayranlık uyandıran Büyük Kanal, bu kanal üzerindeki en eski geçiş noktası olan Rialto Köprüsü, Venedik’i veba salgınından kurtardığına inanılan Hz. Meryem adına 1687 yılında inşa edilmiş olan Santa Maria della Salute Bazilikası, 99 metre yüksekliğiyle şehrin siluetine hükmeden Aziz Mark’ın Çan Kulesi gibi önemli yapıları görüyoruz.Turumuzun ardından verilecek serbest zamanın sonrasında, akşam saatlerinde Padova bölgesindeki otelimize hareket ve otelimize yerleşme. Konaklama otelimizde.

Sabah kahvaltısının ardından serbest zaman. Arzu eden misafirlerimiz için Verona – Sirmione Garda Gölü Turu düzenlenmektedir (ekstra, kişi başı 75 €). Turumuzda ilk durağımız, Romeo ve Juliet’in şehri olarak ünlenmiş olan Verona. İtalya’nın en büyük ikinci nehri olan Adige Nehri üzerine inşa edilmiş Scaligero Köprüsü, Orta Çağ’dan kalma ve savunma amaçlı inşa edilmiş Castel Vecchio, İtalyan mimarisinin güzel örnekleriyle çevrili, oldukça geniş bir alana sahip olan, sokak sanatçıları, kafeler, dükkanlar ve hediyelik eşya tezgahlarıyla dolu Erbe Meydanı, İngiliz edebiyatının efsanevi yazarı Shakespeare’in romantik eserinden esinlenerek her yıl binlerce turistin ziyaret ettiği Juliet’in Evi, en iyi şekilde korunarak günümüze kadar gelmiş olan ünlü Arena di Verona, etkileyici mimarisiyle dikkat çeken anıtsal yapılara ev sahipliği yapan Piazza dei Signori, pek çok restoran, kafe ve dünyaca ünlü binalarla çevrili olan Piazza Bra ziyaret edilecek yerler arasındadır. Verona gezimizin ardından kısa bir yolculukla, İtalya’nın cennet köşelerinden biri olan Sirmione Garda Gölü’ne ulaşıyoruz. Yüzyıllar boyunca İtalyan soyluları ve zenginlerine ev sahipliği yapmış bu eşsiz bölge, günümüzde hem İtalyan sosyetesinin hem de Hollywood ünlülerinin gözde tatil noktalarındandır. Garda Gölü kıyısında yapılacak gezinin ardından verilecek serbest zaman sonrası, Padova bölgesindeki otelimize dönüş. Konaklama otelimizde.

Sabah kahvaltısının ardından hareketle, öğle saatlerinde İtalya’nın moda başkenti Milano’ya ulaşıyoruz. Sadece İtalya’da değil, tüm dünyada modanın ve tasarımın kalbinin attığı şehir olan Milano, aynı zamanda İtalya’nın en zengin ve refah seviyesi en yüksek kentlerinden biridir. Milano şehir turumuzda, inşası 500 yıl süren, Avrupa’nın dördüncü en büyük gotik katedrali olan, kentin simgesi muazzam Duomo Katedrali, her zaman kalabalık ve canlı yapısıyla öne çıkan Duomo Meydanı, hemen yanında camdan dev kubbesiyle dikkat çeken, şık mimarisi, lüks mağazaları ve seçkin restoranlarıyla büyüleyici bir atmosfere sahip Galleria Vittorio Emanuele, ve son olarak, 18. yüzyılda inşa edilmiş, dünyanın en prestijli opera salonlarından biri olan, birçok ünlü müzisyen ve solistin sahne almayı onur saydığı La Scala Tiyatrosunu ziyaret ediyoruz. Turumuzun ardından otelimize geçiyoruz. Otele yerleşme ve serbest zaman. Konaklama otelimizde. 

Kahvaltı sonrası serbest zaman. Arzu eden misafirlerimize İsviçre sınırında küçük doğa harikası dünyaca ünlü Como Gölü turu ( 45 €) . Yeşille mavinin buluştuğu, İtalya’nın hatta dünyanın en güzel gölleri arasındaki cennetten bir köşe Como gölünde harika manzaralar arasında geçireceğiniz serbest zaman sonrasında Milano’ya dönüş. Milano havalimanına hareket. Bagaj ve bilet işlemlerinin ardından Türk Hava Yolları havayollarınınTK 1876 sefer sayılı uçuşu ile saat 20:10 de İstanbul’a hareket.Yerel saat ile 00:10’da İstanbul’a varış ve turumuzun sonu